Baştan ayağa güzel görünmek için!
Güzellik sadece vücudumuzun belli bir bölgesine atfedilecek bir durum değil tabii... Her ne kadar erkeklere öyle geliyorsa da, güzel bir kadın aslında bakımlı kadın demektir.
O halde hemen şu önerileri uygulayın ki, durmadan en güzel kadın seçilen kimi ünlü kadınlardan bir farkınız kalmasın.
Neyimiz eksik di mi?
Dudaklar için
Güzel dudaklara sahip olmak için iki seçeneğiniz var, ya kırmızı renkte ruj ya da dudağın doğal rengi. İlk durumda kırmızının teninizle uyumlu bir tonunu yakalamanız gerekiyor. Rujun düzgün ve kalıcı olması için ruju fırçayla sürebilirsiniz. Ruju sürdükten sonra bir kat da parlatıcı kullanın. Dudaklarınızın doğal renginde kalmasını istiyorsanız sadece parlatıcı sürün.
Göğüsler için
İçinde pırıltılar bulunan bir kremi dekolte bölgenize sürün! Teniniz beyazsa pembe tonlarında ışıltılar taşıyan kremi tercih edin.Yanık tenliyseniz, tercihinizi altın rengi ışıltılar taşıyan bir kremden yana kullanın. Büyük bir fırça ile iki göğsünüzün arasına bronz toz pudra sürmeniz de göğüslerinizin daha yuvarlak görünmesini sağlar.
Saçlar için
Saç renginizin birkaç ton açığından gölgeler yaptırarak her zaman "ışıltılı" görünebilirsiniz. Bir başka öneri de saçınıza parfüm sürmeniz. Ensede bol toplanmış topuzun her zaman seksi göründüğünü de hatırlatalım. Uzun saçlıysanız saçınızı gün için de fırçalamayı ihmal etmeyin.
Ayaklar için
Bacaklarınız bronzsa pırıltıları olan kremlerden sürebilirsiniz. Topuklarınızın pembe
görünmesini de sağlamalısınız. Ve tabii ayakkabı seçimi. Topuklu, sivri ayakkabıların seksi olduğu kesin. Ancak rahatsız ayakkabılar duruşunuzu bozup nasırlara sebeb olabileceğinden ayakkabı seçiminde rahatlığı ve kaliteyi ön planda tutun.
Boyun için
Ensenizi açıkta bırakacak bir saç modeli boynunuzu gözler önüne serecektir. Birkaç damla parfüm, boyuna sürülen tem renginde pudra, hafif sarkıntılı küpeler dikkati boyuna çekmek için yeterli. Boynu tümüyle açıkta bırakmak ya da ince bir kolye takmak da size kalmış bir seçim.
Eller için
Tırnaklarınızın hepsi aynı uzunlukta olmalı. Tırnaklarınız farklı boylarda ise tercihinizi doğal renklerden yana kullanın. Kısa kesilmiş ve parlatıcı ile doğal bir görünüm almış tırnaklar da seksi olabilirler. Enteresan, ama çok dikkat çekici olmayan bir yüzük de farklı bir stil yaratmanızı sağlayabilir.
Yaşınızı ele vermeyin!
Gün boyunca is, sigara dumanı, toz, mikrop gibi bir yığın dış etkene maruz kalan cildimizin koruyucu PH tabakasının bozulmadan temizlenmesi büyük önem taşıyor. Aynı zamanda, bu işlem yapılırken cildin doğal neminin azaltılmamasına dikkat edilmeli.
Temizlik ilk şart
- Temizleme ürününü, parmak uçlarınızı kullanarak daire şeklindeki hareketlerle çeneden başlayarak yukarı doğru hareketlerle yüz, boyun ve boynun alt kısmına uygulayın.
- Hafif ıslatılmış makyaj pedi ya da pamuk üzerine 4-5 damla tonik damlatın. Yüzünüzün alt kısmından başlayarak yumuşak hareketlerle yukarıya doğru (çene, yanaklar, burun, alın) tüm yüz (göz etrafı, dudak kenarı hariç) cildinizi temizleyin.
- Cilt tipinize göre seçtiğiniz gündüz kreminizi sabah temizliğinden sonra spatül ile az miktarda alarak nokta nokta tüm yüze dağıtın.
Hafifçe ve nazik şekilde çeneden başlayarak yanaklarınıza ve tüm yüzünüze daire şeklindeki hareketlerle yedirin. Kalan kremi de boynunuza sürün.
- Gece bakım kremini ise, cildinizin temizlik işlemini yaptıktan sonra nokta nokta dağıtarak sürün. Ardından hafif ve yumuşak daire şeklindeki hareketlerle masaj yapın ve elinizde kalan kremi boynunuza aşağıdan yukarı doğru yedirin.
Aklınızdan çıkarmayın
- Sabun yerine size uygun bir temizleme ürününü kullanmanın ilk etkisini cildinizdeki yumuşaklıkla hissedeceksiniz. n Makyajınızı temizlemeden, nemlendiricinizi sürmeden asla yatmayın. Böylece gözenekleri tıkanmayan, problemsiz bir cildiniz olacak.
- Yüzünüz için kullanacağınız nemlendiriciyi mutlaka boynunuza da uygulayın.
Şaşırtıcı güzellik sırları
Daha önce hiç duymadığınız güzellik sırlarıyla teninize, saçınıza, makyajınıza yeni boyutlar kazandırmak ister misiniz? Bu sırlarla birlikte güzellik anlayışınız evrim geçirecek!
1. Parlak farlar gündüzleri de kullanılabilir! Kadınların çoğunun kullandığı mat görünümlü kahve tonlarındaki göz farları, gözlerinizi sandığınız gibi doğal göstermez. Tam aksine gözünüzü iyice çember içine alıp daha ufak gözükmesine yol açar. Son günlerin trendi altın ve gümüş renklerini kullanmakta hala tereddüt mü ediyorsunuz? Onları gündüz kullanmanın abes olduğunu mu düşünüyorsunuz? Çok yanılıyorsunuz! Makyaj uzmanlarına göre; bu renkler gece kullanıldığı gibi gündüz de pekala kullanılabilir, üstelik yüzünüze ışıltı kazandırıp daha güzel görünmesini de sağlar.
2. Açık renkler dudaklarınızı daha güzel gösterir! Tıpkı gözkapaklarında olduğu gibi dudaklar için de koyu ruj kullanmak, onları ince ve doğal olmayan bir görüntü içine sokar Dudaklarınıza dolgun seksi bir görünüm kazandırmak istiyorsanız, pembemsi, parlak rujlar kullanmanız gerekiyor. Dudaklarınıza en yakın pembe tonunu bulmak için, denediğiniz ruju elinizin üst kısmına sürün. Böylece teninize uygun olup olmadığını görebilirsiniz.
3. Kaşlarınızı almadan önce onları kısaltın! İşte size güzellik uzmanlarından göz kamaştırıcı kaşların sırrı: İlk aşama kaşlarınızı almanız gereken bölgeyi belirlemek. Dikkat etmeniz gereken, kaşlarınızın her ikisinin de eşit oranda incelmesini sağlamak. Bunun için bir çubuk yardımıyla kaşlarınızın başlangıç ve bitiş noktalarını işaretleyin. Elinize cımbızı almadan önce ufak bir makas kullanın. İlk önce, bir fırça yardımıyla kaşlarınızı yukarı doğru tarayın. Burna yakın olan kılların daha uzun olduklarını göreceksiniz. Makasla bu uzun kılların uçlarından hafifçe alın. Kavisli bir kaş için burnunuza doğru bir eğim olacak şekilde kaşlarınızı alın. Daha sonra, kaşınızı tarayıp uzun olan kılları kısaltın. Son olarak da artık cımbızınızı alıp, fazlalıkları tamamen ortadan kaldırabilirsiniz.
4. Yüzünüzü fazla yıkamayın! New York Üniversitesi dermatologlarından Jeannette Graf'ın açıklamalarına göre; yüzü fazla yıkamakla tenin doğal lipitlerine(yağlara) zarar verip, cildimizin kurumasına neden oluyoruz. Eğer teniniz kuruysa fazla nem kaybetmek cildinizin tahriş olmasına sebep olacaktır. Eğer teniniz yağlıysa, yağ kaybına yağ bezeleri cevap verecek ve daha çok yağ üretecektir. Cildinizin nem dengesini bozmak istemiyorsanız, fazla yüz yıkama huyunuzdan vazgeçin. Yüzünüzü yalnız akşamları sabunla yıkayın. Öğleden sonra yüzünüzü yıkama ihtiyacını duyarsanız, su serpiştirmekle yetinin. Her iki defasında da hafif bir nemlendirici kullanarak su kaybınızı önleyin.
5. Ph konusunda hassas davranın! Ãœrünlerin etiketlerinde okuduğumuz Ph miktarları o ürünün ne kadar asit veya ne kadar alkalin içerdiğini gösterir. Bu rakamlar 1'le başlar (1=çok asit) ve 14'le biter (14=çok alkalin). Gündüz kullanımında düşük Ph'lı (3.5) alfahidroksit asit ve C vitamini içeren kremleri tercih ediyorsanız, cildinizin Üœkolajenazüı denilen bir madde salgılamasına sebep olursunuz. ükolajenazüı enzimi cildi sıkı tutan ve yaşlanmasını önleyen kolajen dokuya zarar veriyor. O yüzden ürün seçiminizde Ph değerlerine dikkat edin
Menopoz nedir?
Kadın hayatının ortalama olarak üçte biri menopoz döneminde geçer. Menopoza girme yaşı tüm dünyada ve antik çağlardan beri fazla değişme göstermemiştir ve ortalama 45-55 cıvarındadır. 40 yaştan önce menopoza girmek "erken menopoz " olarak tanımlanmaktadır. Menopoz genellikle hayatın doğal bir aşaması olarak kabul edilmektedir.
Gerçekten de menopoz, kadın hayatının yumurtlama fonksiyonlarının sonlandıktan sonraki doğal bir aşamasıdır. Ancak menopozda oluşan bazı değişiklikler kadının hayatını derinden ve öylesine olumsuz etkiler ki bu durum pek çok hastalıkların ortaya çıkmasına ve kadının yaşam kalitesinin azalmasına neden olur.Bu gün menopoz olumsuz etkileri önlenmeye ve tedavi edilmeye çalışılan bir hastalık gibi kabul edilmektedir.
Özellikle kadın yumurtalık hormonlarının laboratuar koşullarında üretilip kullanılmaya başlanmasıyla bu kavram daha da ön plana çıkmıştır. Menopozda azalan yumurtalık hormonlaının yerine konmasıyla menopoza ait tüm olumsuz değişiklikler ve hastalıklar kolaylıkla önlenebilmekte veya en aza indirgenebilmektedir.
Menopozdaki temel değişiklik kadınlık hormonu olan östrojenin yumurtlamanın durması sonucu azalmasıdır.Böylece kadında:
-Ateş basma,terleme,çarpıntı
-Uykusuzluk,sinirlilik,(ruhsal çöküntü) depresyon,unutkanlık,halsizlik,çabuk sinirlenme
-Bazan cinsel istekte (libido) azalma
-Kemik erimesi(osteoporoz)
-Damar sertliği (ateroskleroz) gelişme eğilimi
-Cinsel organlarda çekilme(atrofi) ,kuruluk,ağrılı ilişki
-İdrar kaçırmaya kadar varan idrar yollarında atrofi ortaya çıkmaktadır.
Kadınlar bir sabah uyandıklarında kendilerini menopoza girmiş olarak bulmazlar. Menopoz 20 yıl süren değişikliklerin tam ortasındaki dönemdir.40 yaşından sonra kadınlarda önce yumurtlamanın azalmasına bağlı olarak düzensiz adet kanamaları, aralıklı ateş basma ve terlemeler,psikolojik değişiklikler ortaya çıkmaya başlar.Daha sonra yakınmalar giderek artar ve adet tamamen kesilir. Bu dönemde 1 yıl adet kanamalarının olmaması menopoz tanısı için yeterlidir. 6 aydan daha fazla adet gecikmeleri araştırılıp kandaki estrojen ve yumurtlamayı uyaran hormon (FSH) seviyeleri ölçülerek kesin tanı konulur. Ancak adet düzensizlikleri veya düzensiz kanamalar "menopoza giriyorum" düşüncesiyle normal karşılanmamalı; hasta doktoruna başvurarak bu değişikliklerin gebelik ve kadın cinsel organlarının kanserlerinde de görülebileceği göz önünde tutularak bu hastalıklar dikkatle araştırılmalıdır.
Kadınların başının belası, selülit
Selülit şişman ya da zayıf ayrımı yapmaksızın, özellikle ergenlik döneminden itibaren hormonal değişikliklerin etkisiyle her yaş grubunda ortaya çıkan yağ hücrelerinin deformasyonuyla ilgili estetik bir sorunu. Farklı yaş gruplarındaki bayanların yüzde 90'ının bu problemden şikayetçi olduğunu göz önüne alacak olursak selülitin pek çok bayanın ortak sorunu olduğunu söyleyebiliriz.
SELÜLİT NEDENLERİ:
Selülit oluşumunun birçok farklı nedeni var. Bunlar arasında genetik faktörü, hormonal nedenleri, beslenme şeklini, spor yapmamayı ve cildin kendi fiziksel yapısını sayabiliriz.
Hormonal nedenler: Son zamanlarda yapılan araştırmalar, kadınların östrojen hormonu miktarındaki artışın selüliti çoğalttığını ortaya koyuyor. Cilt ve vücut sağlığı için gerekli olan bir takım hormonlar ve kimyasal maddelerin miktarındaki değişiklikten dolayı hücre aralığında normalin üstünde su birikmeye başlar. Bu birikme aşırı boyutlara vardığında cildin görünümünde de bir takım değişiklikler meydana gelir. Dolayısıyla selülit hormonlarla doğrudan etkilidir.
Beslenme: Tek yönlü ve sağlıksız beslenme selülitin ana nedenlerinden biri. Genellikle çalışan toplumlardaki kadınlarda görülen selülit, bayanların fast food ve hazır gıdalara olan eğilimiyle doğrudan ilişkili. Hayvansal yağlar, tuz, şeker, kola ve kahve gibi yiyecek ve içecekler de yağ hücrelerini şişirerek, buralarda ödem yapmakta ve selülit oluşmasına neden olmakta.
Sigara ve alkol: Sigara ve alkol kullanan bayanlarda selülit görülme oranı kullanmayanlara oranla bir hayli yüksek.
Duruş: Yüksek topuklu ayakkabılar giymek, yanlış yürümek ve yanlış oturmak da selülitin nedenleri arasında sayılabilir. Yüksek topuklu ayakkabılardan dolayı kan dolaşımındaki bozukluk zamanla cildin iyi beslenememesine dolayısıyla da selülit oluşmasına sebep olur.
Spor yapmamak: Spor yapmamaktan dolayı vücut yeterince yağ yakamaz. Zamanla derinin altındaki yağ dokusu şişerek yağın depolanmasına neden olur. Bu sebeple de cilt yüzeyinde çirkin bir görüntü oluşur.
SELÜLİT TEDAVİLERİ
Selülit tedavisinde gelişen teknoloji sayesinde her geçen gün daha önemli adımlar atılıyor. Bu yöntemlerin en başında mezoterapi ve liposuction geliyor. Öyle ki bu yöntemler sayesinde çok ileri derecedeki selülitler bile kolaylıkla tedavi edilebiliyor.
Mezoterapi: 2 veya 4 mm'lik özel iğneler ve bir enjektör yardımıyla cildin orta tabakasına yağ eritici bir karışım enjekte ediliyor. Bu maddeler selülitli bölgeye doğrudan etki yapıp ve vücut tarafından kullanılmayan yağ hücrelerini parçalayarak organizma tarafından tekrar kullanılabilir yağ durumuna getirir.
Akupunktur: Vücudun çeşitli kilit noktalarına iğneler yardımıyla ulaşıp su ve yağ hücrelerini harekete geçirerek yok etme yöntemi.
Ozon terapi: Yağ hücrelerini oksijen ile temizleyerek, yağların yakılmasını amaçlayan bir yöntem. Selülitli bölgeye uygulanan buhar banyosu sayesinde oksijen alt tabakaya kadar ulaşır ve kan dolaşımını hızlandırır.
Lazer terapi: Selülitli bölgeler üzerine uygulanan lazer ile, kan dolaşımı hızlandırılır ve hareketsiz bölgeler harekete geçirilir.
Ultrason: Derinin altına doğru inilerek yağ hücrelerini parçalamayı sağlayan bir yöntem. Sadece selülitli bölgelerde değil küçük yağların tedavisinde de etkili. Bu yöntemle selüliti parçalaması veya depolarını azaltması sağlanır.
Basınç tedavisi: Hava basıncı ile kan ve lenf dolaşımını harekte geçiren bu yöntem, selülit tedavisinde çok etkili. Bir güzellik uzmanı ya da estetisyen tarafından uygulanan basınç tedavisi, kişiye özel programla birlikte uygulanır.
Lipoelektro: Çok ince ve uzun iğneler yardımıyla yapılan bu tedavide, elektro ile selülitli bölgelerdeki yağlar parçalanarak boşaltılmaya çalışılır.
Liposuction: 1-2 saatlik lokal anestezi ile uygulanan liposuction'da, belirlenen bölgelerdeki yağlar vakumla ya da şırıngalar yardımıyla çekilir. Liposuction özellikle bölgesel zayıflılama ve selülit tedavisinde kullanılır.
Kozmetik çözümler: Doğrudan doğruya yağ hücrelerini harekete geçiren ve hücrelerin içini boşaltmayı sağlayan antiselülit kremleri de, selülitle karşı girişilen kişisel savaşta önemli rol oynar. Düzenli kullanıldıkları takdirde ciddi düzelmeler sağlarlar.
Gözenekler ve siyah noktalarla savaş!!
Geniş gözenekler ve siyah noktalar, cildiniz ne kadar ne kadar temiz olursa olsun bakımsız görünmenize neden olur. Oysa ki gözeneklerin genişlemesini önlemek ve siyah noktalardan kurtulmak mümkün. Nasıl mı?
Aslında gözenekler yağ üretip salgıladıkları için cildimizi alerjiden ve çevre kirliliğinden korurlar. Eğer gözenekler olmasaydı, yağlar derinin altına iner, yüzümüzde kistler oluşur ve deri altında enfeksiyonlar meydana gelirdi.
Ancak çok gözenekli ciltlerde, eğer cilt iyi temizlenmiyorsa siyah nokta oluşur. Hem görünüm hem de sağlık açısından siyah noktanın oluşmasını engellemek lazım.
Gözenekler neden genişler?
. Yağlı ciltlerde gözenekler daha açık olur.
. Herhangi bir sağlık problemi yaşayıp tedavi amaçlı ağır ilaçlar kullanıldığı zaman cilt yağlanabilir. Cilt yağlandığı zaman da gözenekler açılır.
. Gözeneklerin nasıl olacağı kalıtımla belirlenir.
UV ışınlarının da gözenekleri genişlettiği yapılan araştırmalarla saptanmış durumda.
Gözenekleri daraltmak için...
Gözeneklerin açılması için ilk etapta gözenekleri kapatmaya çalışmak yerine, yağ ifrazatını durdurmak ya da dengelemek lazım. Yağlı ciltler daima su miktarı az olan ciltlerdir. Su miktarı az olduğu zaman ölü hücrelerin doku yüzeyine çıkıp asitli tabaka ile koruma faktörü oluşturması zorlaşır. Bu nedenle cildin yüzeyi dış etkenlerden zarar görür.
Yağ ifrazatının yavaşlatılması, ciltteki su miktarının artırılmasıyla mümkündür. Bunun için de su bazlı ürünler kullanılması ve doğru ürünün kullanılması şart. Cildinize uygun ürünü kullanmak için de bir uzmana danışmanızda fayda var.
Dengeli bir cildin gözenekleri kendiliğinden kapanır. 35 yaşın altındaki genç ciltlerde gözeneklerin kapanması kolaydır. Eğer cildin su ve yağ dengesi düzelirse gözenekler ya kendiliğinden ya bakımla ya da maskeyle kapatılabilir. Ama yaşınız 35'in üzerindeyse deri kalınlaşmış, çizgiler kırık çizgi haline gelmişse, bu gözenekleri kapatmak biraz daha zordur. Gözenekleri kapatmak için mücadele vermek yerine, daha fazla büyümemelerini önlemek daha iyi bir çözümdür.
Gözenekleri temizleyen bantlar işe yarıyor mu?
Siyah noktaları azaltmak için uygulanan yöntemlerden biri de bantlar... Siyah noktaları kimi zaman tümüyle ortadan kaldıran bu bantların kullanımı çok kolay. Bantları yapıştırmadan önce uygulayacağınız alanı ıslatıyorsunuz, suyla birlikte yapışkan bir özelliğe kavuşan bandı yapıştırıp kuruyunca çıkartıyorsunuz. Ancak siyah noktaları alan bu bantlar, gözenekteki yağları boşaltamıyor. Oksitlenen bölümü alabilen bantların, dokunun içindeki kanalı kapatan yağ kütlesini alması mümkün değil.
Siyah noktalardan nasıl kurtuluruz?
Siyah noktalar oluştuktan hemen sonra bir uzmana başvurup temizletilerek uygun ürünle tekrar oluşmamasını sağlamak lazım. Oluşmaması için de cildi, sabah akşam temizlemek gerekir. Ancak bunu sabunla yapmamak lazım.
Cildi, türüne göre temizleme sütü ve tonikle temizlemek en doğrusu. Ardından sürülecek bir nemlendirici kremle bakım tamamlanabilir. Makyaj yapılmasa bile, gündüz çok kirlenen cildi akşam mutlaka temizlemek gerekir.
Yapılan yanlışlardan biri de siyah noktaları bilinçsizce sıkmak. Böylece kılcal damarlarda ve doku altı hücrelerinde tahribat meydana gelebiliyor. En iyisi bir cilt uzmanına gidip siyah noktaları temizletmek...
Hızlı Kilo Vermek İçin
1. Gün Kahvaltı Yarım greyfurt 1 dilim tost ekmeği 2 çorba kaşığı fıstık ezmesi Şekersiz çay / kahve Öğle Yarım porsiyon ton balığı 1 dilim tost ekmeği
Şekersiz kahve/çay/soda Akşam 2 dilim et 1 tabak yeşil fasülye 1 küçük elma 1 tabak vanilyalı dondurma (3 top)
2. Gün
Kahvaltı
1 yumurta Yarım muz 1 dilim tost ekmeği Şekersiz çay/kahve Öğle 1 tabak lor peyniri 3 tuzlu kraker Akşam 2 sosis< 1 tabak brokoli veya karnıbahar Yarım tabak havuç Yarım muz Yarım tabak vanilyalı dondurma (2 top)
3. Gün
Kahvaltı 5 tuzlu kraker 1 dilim cheddar peynir 1 küçük elma Şekersiz kahve/çay Öğle 1 katı yumurta 1 dilim tost ekmeği Akşam 1 tabak ton balığı 1 tabak karnıbahar Yarım kavun Yarım tabak vanilyalı dondurma (2 top)
6 ÖĞÜNLE ZAYIFLAYIN
Ünlüleri zayıflatmasıyla tanınan Haluk Saçaklı, hazırladığı diyet programları ve beslenme düzenleme teknikleriyle son günlerde adından en sık bahsedilen obezite uzmanı. Haluk Saçaklı davranış düzenleme tekniklerini Vitrin okuyucuları için şöyle özetledi: "Dayanamadınız ve atıştırmaya başladınız. Hemen kalbinizin sesini dinleyin. Kalbiniz eğer atıştırma sonrası kendinizi daha kötü hissedeceğinize dair uyarılar veriyorsa hemen soluklanın ve ortamdan uzaklaşın.Lokmalar arasında çatalınızı bırakmanız, yemek sırasında durup şöyle rahatça
sırtınızı sandalyeye dayamanız olumsuz duyguların uzaklaşmasını sağlayabilir. Yemeğe karşı oluşan bir anlık duygusal boşluk ortadan kalktığında kontrolün yiyecekte değil kendi ellerinizde olduğu anlayacaksınız.
Acıkmadan yemeğe başlamak büyük hatadır. Zira yemeği kesmek daha zor olacaktır. Yemek yemenizin fiziksel açlıktan olduğuna karar verdiğinizde acele etmeden, neyi ve neden yemek istediğinizi düşünerek hareket edin.Açlık ve iştahı iyi ayırt etmek gerekir. Bu ikiliyi çok iyi kontrol etmek gerekir. Açlık var olma mücadelesinin tehlikeli bir sinyalidir. İştah ise haz gereksiniminin göstergesidir.Tüm bu duyguları frenlemek için her şeyden önce güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmanın ilk yolu 'hayır' demesini bilmekten geçiyor."
Örnek diyet programı:
Uyanınca
1 bardak oda sıcaklığında su
Kahvaltı
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. Şekersiz limonlu açık çay
. 1 ince dilim kepek ekmeği
. 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
. 4 adet yeşil ya da siyah zeytin
. 1 porsiyon domates - salatalık - yeşil biber
Kuşluk
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. 2 adet grisini lŞekersiz bitkisel çay
Öğle
. 2 adet köfte büyüklüğünde tavuk veya peynir ilâveli 1 porsiyon yeşil salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edin)
. 2 ince dilim kepek ekmeği
. 1 su bardağı diyet yoğurt
İkindi
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
. 1/4 sokak simidi
. 1 kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız beyaz peynir
. Şekersiz limonlu açık çay
Akşam
. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1 porsiyon 4 yemek kaşığı mevsim sebzesi veya sınırsız mevsim salatası
. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 1.5 su bardağı kepekli makarna ya da pilav veya 12 yemek kaşığı kuru baklagil
. 1 su bardağı diyet yoğurt
Gece
. 1 porsiyon mevsim meyvesi
Yatarken . 1 bardak oda sıcaklığında su >Sağlıklı yaşamanın birinci maddesi sağlıklı beslenmedir.Yediğiniz ve içtiğiniz gıdalara özen gösterdiğiniz sürece, hem fazla kilolardan kurtulursunuz, hemde sağlıklı bir yaşama kavuşursunuz.Buradaki diyet örnek olarak verilmiştir.Diyetin, doktor kontrolunda yapılması gerektiğini lütfen unutmayınız!!!
Parfüm Nerelere Sürülmeli ,nerelerde ve ne Şekilde kullanmalıyız.
Vücut
Parfümler kokularını yaymak için sıcaklık, hareket gibi faktörlere ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle parfüm sürmek açısından vücudun bazı bölgeleri ayrıcalıklıdır:
Sıcak ve nemli noktalar. Koltuk altları, göğüs araları, ense, kulak arkaları ve göbek.
Kanın fazla pompalandığı noktalar. Bilek içleri, şakaklar ve boyun. Hareketli noktalar. Dirsekler ve diz içleri.
Saçlar
Saçınızı parfümlemek istiyorsanız, öncelikle temiz olmalarına dikkat edin. Kokuların birbirine karışmaması için şampuanınızı kokusuz olanlar arasından seçin. Saçlarınız kısa ise saç diplerinize, uzun ise uçlarına sıkmanız yeterli olacaktır.
Küçük bir Öneri:
Saçınızı fırçalamadan önce fırçanıza biraz parfüm sıkın.
Giysiler
Parfümler pamuklu, yünlü gibi doğal lifle dokunmuş kumaşlarda çok kalıcıdır ve rahat yayılır. Sentetik liflerde yayılımı ve kalıcılığı azdır. Parfümün en kalıcı olduğu dokular ise kürkler ve muslin kumaştan yapılmış eşarplardır. Giysiler parfümlenebilir ama gelişigüzel değil: - Parfümünüzü ceket ve mantoların astarlarına, etek ve elbiselerin etek baskılarına sıkın. - Asla giysilerinizi farklı parfümler sıkmayın. Üst üste sıkılan parfümlerin molekülleri iyi bir karışım oluşturmaz ve kötü bir etki uyandırır. - İpekli giysilerinize parfüm sıkmayın, kalıcı lekeler bırakır. - Eğer parfümünüzü sık sık değiştiriyorsanız, sadece vücudunuzu parfümlemekle yetinin. Koku zaten giysilerinize de sinecektir. - Mücevher ve özellikle incilerinizin yakınında parfüm kullanmayın: Parfümlerdeki alkol mücevherlerin parlaklığını yok eder ve incileri sarartabilir. - Giysi dolabınızı parfümlemeyi unutmayın.
Küçük bir Öneri:
İç çamaşırlarınızın bulunduğu dolap veya çekmeceye parfümünüzle nemlendirdiğiniz yünlü bir kumaş parçası koyun.