TASARIM EN GÜZEL ŞEYDİR - Şifalı Bitkiler

Bitkisel ilaçlar ve bitkisel tedaviler.

 
Bitkilerin tedavide kullanılışı insanlığın ilk zamanlarında ortaya çıkmış, gözlemler sonucu elde edilen deneyimlerin nesiller boyu kuşaktan kuşağa aktarılmasıyla günümüze kadar gelmiştir. Hayvanların beslenirken kullandıkları bitkilerin gözlemlenmesi zehirli bitkiler konusunda bir fikir oluşturmuş ve bu çerçevede hastalığa göre içgüdüsel olarak seçilen bitkilerin etkileri gözlemlenmiş böylece bitkilerle tedavinin temeli oluşmuştur. Bir süre sonra artan deneyimler, tedavide kullanılan bitkilerin bazı kısımlarını - yaprak, kök, çiçek, meyve, ağaç kabuğu - daha etkili olduğu, bitkinin toplanma mevsimi ve toplanma saatinin aktivitesi üzerinde etkili olduğu gibi  bazı bilgiler edinilmesini sağlamıştır. 19. yy.’da kimya bilimindeki ilerlemeler sonucu bitkilerdeki etkili bileşikler saf halde elde edilmeye başlanmış, 20. yy.’da sentetik ve yarı sentetik ilaç hammaddeleri bitkisel ilaçların yerini almıştır. Son yıllarda tıbbi bitkilere olan ilginin arttığı ve bunlardan elde edilen aktif bileşikler üzerinde yapılan çalışmaların yoğunlaştığı gözlemlenmektedir. Bunun başlıca nedenlerinden biri tedavi alanına sokulan sentetik bileşiklerin bazılarında görülen tehlikeli yan etkilerdir. Bitkisel droglar uzun yıllardır tedavi alanında kullanıldıklarından yan etkileri iyi bilinmektedir. Sentetik ilaçların yan etkilerinin ise kullanım alanına girdikten sonra zaman içinde ortaya çıkması, bitkisel ilaca olan güveni arttırmıştır. Günümüzde bitkilerin tentürleri, çayları ya da standardize edilmiş ekstreleri pek çok rahatsızlık tedavisinde dahilen veya haricen  kullanılmaktadır.

 
 
Türkçe: Mine çiçeği, güvercinotu
Almanca: Eisenkraut
Fransızca: Verveine
İngilizce: Vervain
Yayılışı: Avrupa ve Türkiye’de yaygın bir bitkidir.
Kullanılan kısımları: Topraküstü kısımları (Verbenae herbae).
Etken bileşikleri: İridoit glikozitler (verbenalin, hastatozit), kafeik asit türevleri ve acı maddeler.
Etki ve kullanılışı: Etkilerinin hangi maddelerden kaynaklandığı tam olarak bilinmemektedir. Ağız ve boğaz mukozası ve solunum sistemi (öksürük, astım) ile ilgili rahatsızlıklarda, sinirsel zayıflık, menopoz ile ilgili şikayetler ve adet düzensizliklerinde, ayrıca hazımsızlık, karaciğer ve safra bozukluklarında kullanılır. 

Kediotu
 
Türkçe: Kediotu
Almanca: Baldrian
Fransızca: Váleriane
İngilizce: Valerian
Yayılışı: Avrupa, A.B.D. ve Japonya’da kültür yapılır. Valeriana officinalis Türkiye’de yaygındır, ayrıca başka 11 Valeriana türü de yurdumuzda doğal olarak yetişir..
Kullanılan kısımları: Kök ve rizomları (Valerianae radix).
Etken bileşikleri: Uçucu yağ (%0.3-0.7) (valerianik asit, valerenon, valerenal, hidroksivalerianik asit, bornilasetat), iridoitler (valepotriatlar: özellikle valtrat ve türevleri). 

 
Türkçe: Ihlamur
Almanca: Linde
Fransızca: Tilleul
İngilizce: Lime, Linden
Yayılışı:Drog elde edilen 2 türden biri olan Tilia cordata’nın Türkiye’de yetiştiği kesin değildir.Diğer tıbbi tür T.plathyphyllos ise seyrek olarak görülmektedir. Bütün Karadeniz bölgesinde T.rubra, Marmara bölgesinde ise T.tomentosa (T.argentea) yaygın olarak yetişmektedir.
Kullanılan kısımları: Çiçekleri (Tiliae flos).Çoğu kez sadece çiçekleri değil, çiçek durumunun orta damarından çıktığı brakteler ile birlikte çiçekler, drog olarak satılmaktadır. 
 
Türkçe: Kuş dili, Biberiye
Almanca: Rosmarein
Fransızca: Romarin
İngilizce: Rosemary
Yayılışı: Akdeniz ülkelerinde doğal olarak yetişen bitki, özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde park ve bahçelerde çok yaygındır.
Kullanılan kısımları: Yaprakları (Rosmarini folium) ile yapraklardan subuharı distilasyonu ile elde edilen uçucu yağı (Rosmarini aetheroleum).
Etken bileşikleri: Yapraklar yetişme bölgesi ve iklimine bağlı olarak % 1-2.5 oranında uçucu yağ; %0.3 diterpen bileşikler (karnosol=pikrosalvin), %3 kafeik asit depsiti rosmarinik asit, flavonlar (luteolin, diosmetin, genkvanin-4’-O-glikozit), triterpen ve steroid bileşikler. Uçucu yağ, elde edildiği ülkeye göre değişen miktarlarda ökaliptol (% 15-50), kafur (% 15-25), a-pinen (% 16-30), verbenon (% 1-8), borneol (% 1-20) limonen ve kamfen içermektedir. 
 
Türkçe: Kava
Almanca: Kawa-kawa, Rauschpfeffer
Fransızca: Kawa
İngilizce: Kava kava
Yayılışı: Güney Pasifik Adaları’nda yetişir. Türkiye’de yetişmez.
Kullanılan kısımları: Rizomları, kökleri (Kava-Kava rhizoma).
Etken bileşikleri: Kavapironlar (kavain, dihidrokavain, metistisin, yangonin). 
 
Türkçe: Çarkıfelek, saat çiçeği
Almanca: Passionsblume
Fransızca: Passiflore
İngilizce: Passionflower
Yayılışı: Kuzey, Orta ve Güney Amerika’da yetişir. Türkiye’de süs bitkisi olarak yetiştirilir.
Kullanılan kısımları: Topraküstü kısımları (Passiflorae herba)
Etken bileşikleri: Maltol ve etilmaltol (a-piron türevleri), flavonlar (%2-5) (viteksin, saponarin), alkaloitler (indol yapısında: harman, harmalin)
Etki ve kullanılışı: Santral sinir sistemi üzerine sedatif etkilidir. Bu etkiden sorumlu bileşikler kesin olarak saptanmamakla birlikte etki maltol ve etilmaltole atfedilmektedir. Ayrıca hipnotik, antispazmodik ve ağrı kesici özelliktedir. Başlıca kullanımı uykusuzluğa karşıdır. Ayrıca nevralji, sinirsel taşikardi, spazmodik astıma karşı ve huzursuzluk hallerinde kullanılır.
Dozaj: 4-8 g drog/gün
Çay: Günde 2 veya 3 çay fincanı veya gece yatmadan önce 2 çay fincanı.
Hazırlanışı: 1 çay kaşığı (2 g) drog üzerine kaynar su dökülür, ve 10’ bekletilir süzülür.
 
 
Türkçe adı: Limonotu *
İngilizce: Lemon Verbena
Kullanılan kısımları: Çicekli dalları, yaprakları
Etken Bileşikleri: Uçucu yağ(borneol, sineol, citral), Flavonoidler.
Etki ve kullanılışı: Antispazmodik, antipretik, sedatif ve midevi.
Çay: Dekoksiyon şeklinde hazırlanır. 

Melisa, Oğulotu
 
 
Türkçe: Melisa, Oğulotu
Almanca: Melisse, Zitronenmelisse
Fransızca: Mélisse
İngilizce: Melissa, Balm, Lemon / Sweet balm.
Yayılışı: Vatanı Doğu Akdeniz bölgesi ve Batı Asya’dır. Özellikle İspanya, Orta ve Doğu Avrupa’da kültürü yapılmaktadır.
Kullanılan kısımları: Yaprakları (Melissae folium) 
Etken bileşikleri: Flavonoitler, triterpenler (ursolik, oleanolik asit), tanen, fenolik asitler (%4 rosmarinik asit), %0.02 – 0.8 uçucu yağ. Uçucu yağın %60’ı monoterpen (%40 sitronellol, %2 sitral, sitronellol, geraniol, nerol) ve %35’i seskiterpen (%10 karyofilenve germakren) yapısındadır. 
 
Türkçe: Lavanta
Almanca: Lavendel
Fransızca: Lavande
İngilizce: Lavender
Yayılışı: Akdeniz bölgesi bitkisidir, Türkiye’de, süs bitkisi olarak yetiştirilir. Türkiye’de doğal olarak yetişen türler daha değişik etkidedir.
Kullanılan kısımları: Çiçekleri (Lavandulae flos) ve uçucu yağı (Lavandulae aetheroleum).
Etken bileşikleri: Uçucu yağ (%1-3) (linalil asetat, linalol, b-osimen, sineol, kafur), seskiterpen, tanen, flavonlar, kumarin. ·

ADAÇAYI:  
Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Göğsü yumuşatır. Astım hastaları için yararlıdır

 ANASON
Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı arttırır. Öte yandan kusmayı ve ishali keser.
 
AYRIKOTU
İdrar söktürür. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Buralardaki iltihapları da giderir. 

BROKOLİ
Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine birebir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler.Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili. Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan 'indole' adlı bir madde içeriyor. İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor. Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi
 
CEVİZ
Yaprakları ve kabuklarıyla hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır. Bitki bilimcilere göre bol miktarda A, B1, B2, C, E ve K vitaminleri ile Chinon Juglon adlı aktif madde içeren cevizin hem içi, hem ağacının kabukları hem de yaprakları pek çok sağlık sorununa iyi geliyor.
     Her sabah kahvaltıda bir miktar ceviz içi yenmesinin zekayı geliştirdiğini belirten uzmanlar, yeşil ceviz meyvelerinin kabukları kaynatılarak içildiğinde erkeklerde cinsel gücü artırdığını belirtti.
     Vücudu besleyip güçlendiren cevizin yararlarından bazıları şöyle sıralanıyor:
•  Nasırlar üzerine konulan ceviz yağı zamanla bunların yok olmasını sağlar.
•  Taze dalların kabukları ve meyvelerinin kabukları ile karıştırılıp kaynatılarak elde edilen sıvı mideyi kuvvetlendirir.
•  Ceviz yapraklarından yapılan çay iştah açar, mideyi kuvvetlendirir, boğaz hastalıklarına iyi gelir.
•  Bir miktar ceviz yaprağı banyo suyuna karıştırılırsa cilt hastalıklarına iyi gelir.
•  Ceviz yaprakları pişirilerek çıbanların üzerine sarılırsa iyileşmesini sağlar.
•  Ceviz yağı yüz lekelerinin üzerine sürülüp masaj yapılırsa lekeler yok olur.

DEVEDİKENİ
Ateş düşürür. Terletir ve vücuda rahatlık verir.
 
ELMA
Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır. 

ENGİNAR:  
Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur.
Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir.
Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikl

FESLEĞEN:  
Öksürüğü keser. Baş dönmesini durdurur. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu, sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratları kaçırır.
 
HATMİ:
 Ağız, boğaz ve dişeti iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak iltihaplarını giderir. 

HAVUÇ
Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard'ın araştırmalarına göre kadınlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor. Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür. Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir.  
Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Beta karotin (kansere neden olan serbest radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor) içeren havucun en büyük özelliklerinden biri içerdiği bu maddenin cildin kurumasını engelleyen A vitaminine dönüşebilmesi. . 

ISIRGAN:  
Dıştan tatbik edildiği zaman iç organlarda biriken kanı çeker. Burun kanamalarını keser. Balgam söktürür. 

KEKİK:  
Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. Kalp çarpıntısını keser. Bağırsak iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Kandaki şeker miktarını azaltır. 
  
KIRMIZI BİBER
Bulaşıcı hastalıklara karşı etkili. Vücudun özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı olan direncini artırıyor. Portakaldan daha fazla miktarda C vitamini içeren bu sebze, aynı zamanda içerdiği beta karotin ile bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. 
100 gram kuru kırmızı biberin 318 kalori enerji verdiğini, 148 miligram kalsiyum, 76 miligram C vitamini (taze biberde 340 miligram), 8,1 gram su, 2 bin 14 miligram potasyum, 41 bin 610 IU A vitamini, 12 gram protein, 293 miligram fosfor, 15 miligram B3 vitamini, 17,3 gram yağ, 152 miligram magnezyum, 2 miligram B2 vitamini, 56,6 gram karbonhidrat, 30 miligram sodyum, 1 miligram B1 vitamini, 24,9 gram lif, 8 miligram demir yanında acılık ve renk maddesi gibi organik bileşikler içerdiğini vurguladı.

Beslenmede çok büyük öneme sahip kırmızı biberin, bir o kadar da insan sağlığında aranılan bir materyal olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Tuncer, şöyle devam etti: ''
Kırmızı biber mide suyu ve tükürük oluşumunu artırır, sindirimi kolaylaştırır, romatizma, mafsal ve diş ağrılarını azaltır, krampları giderir, kolera ve gut hastalıkları başta olmak üzere bir çok hastalığa iyi gelir. Kanser riskini azaltır ve kanser tedavisinde kullanılır. Terlemeyi artırır, serinlik verir (sıcak iklimlerde kullanılmasının nedenlerinden birisi budur), öksürük ve boğaz ağrılarını gidermede (gargara olarak) kullanılır, sinir hastalıkları için doğal yatıştırıcıdır, vücuttaki aşırı yağ ve kolesterol birikiminin önlenmesini sağlar.
Antibakteriyel etkisi ile hastalıkların önlenmesinde de etkili olan kırmızı biber ülkemizde ağırlıklı olarak Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere Güney ve Güneydoğu illerinde fazlaca tüketilir. Bu bölgenin kırmızı biberleri acı tiplerdir. Kırmızı biber kuzeyde ise en çok Bursa ve Bilecik'te üretilmektedir. Bu biberler ise genellikle tatlıdır.''

KINAKINA
Ateş düşürür. Sıtmayı tedavi eder. Tifoda faydalıdır. İştah açar. Cilt kaşıntılarında faydalıdır.

KİVİ: 
Bir kivide, bir portakalda olan C vitamininin iki katı vardır. Potasyum bakımından da zengindirler. Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler.
 
KUŞKONMAZ
Hazımsızlığa karşı etkili. Antitoksit maddeler içeren bu sebze böbreği toksinlerden arıtıyor ve besinlerin hazmedilmesini kolaylaştırıyor. 
 
MAYDANOZ: 
Salata ve yemeklerin süsü maydanozun nerdeyse deva olmadığı dert yok gibi.. A ve C vitamini ile demir, kükürt, fosfos ve mangan elementleri deposu olan maydanoz sindirimi kolaylaştırıyor, böbrek taşlarını düşürüyor, görme gücünü ve anne sütünü artırıyor.
Bir demir deposudur. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum ve A vitamini vardır. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Böbrekleri çalıştırarak idrar getirir ve taşları düşürüyor , kan şekerini normal seviyede tutar ve kansere karşı da koruyucudur. Yatmadan evvel yenildiğinde sabahları tatlı bir nefesle uyanmamızı sağlar. Anne sütünü artırır. Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar. Görme gücünü artıyor, kaynatılıp içiildiğinde ve cilde bu suyla pansuman yapıldığında sivilcelere iyi geliyor. Kaynatılan maydanozun suyu gözlere pansuman yapıldığında gözdeki iltihaplanmaları önlüyor ve yanmayı geçiriyor. Kaynatılıp sirke ile saçlar yıkandığında saçların uzaması ve kuvvetlenmesini sağlıyor..

MANTAR
Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Özellikle Çinliler'in ilaç niyetine yedikleri bu sebze, bünyeyi hastalıklara karşı koruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. 

MARUL
Kemik erimesine karşı etkili. Sütten bile daha fazla kalsiyum içeren bu sebze, kemikleri güçlendirmesi açısından bir numara. 100 gramında, küçük bir bardak sütün içinde bulunan kalsiyumdan daha fazlasına sahip. Bu miktar günlük kalsiyum ihtiyacının dörtte birine tekabül ediyor. 

MELEKOTU:
 Kan dolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu dövülüp başa sürülecek olursa bitleri öldürür. Astım nöbetlerine faydalıdır. 

MEYANKÖKÜ:
Grip, nezle, anjin ve nefes darlığına faydalıdır. Öksürük ve balgam söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür. 

MISIR: 
Yüzde 18.3 gibi yüksek oranda lif içeriyor. Mısırın içeriğindeki yüksek karbonhidrat, enerji seviyenizi yükseltir. İçinde protein, kalsiyum, demir, fosfor, A ve B2 vitaminleri bulunur.

ÖKSEOTU: 
Kalbin atışlarını arttırır. Damar kireçlenmelerinde faydalıdır. Sara ve akciğer kanamalarında kullanılır.  
 
SALEP:
 Öksürük ve bronşite faydalıdır. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Zihni çalıştırma gücünü arttırır. 

SOĞAN VE SARIMSAK:  
Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı tehlikesini azaltırlar. Soğan, mide kanserine yakalanma riskini; sarımsak da bağırsak kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Sarımsağın mayasında bulunan maddeler hücrelerin zarar görmesini önleyerek, vücudu erken yaşlanmaya karşı koruyor. Antibiyotik ve nefes darlığını gideren bileşimler içeren sarımsak bağışıklık sistemini de kuvvetlendiriyor. Kalbe ve alerjik hastalıklara karşı etkili. Soğan içerdiği kimyasal maddelerle kalbimizi güçlendiriyor ve alerjik reaksiyonları engelliyor. Newcastle'da yapılan araştırmalar, düzenli bir şekilde soğan yiyenlerin damarlarının tıkanma riskinin azaldığını gösteriyor. 

SOYA: 
Uzun yaşamak isteyen herkes mutlaka soya tüketmelidir. Soya, içerisinde östrojen hormonuna benzer işlev gören ve bu hormonun etkilerini sulandıran bir madde içerir ve buda kadın bünyesi için son derece yararlıdır. Çünkü, hücre yenilenmesini hızlandıran östrojen hormonunun aşırı üretimi, göğüs, rahim ve boyun kanserine yakalanma riskini çok arttırır. 
 
TARÇIN:  
Ruhi sıkıntıları giderir. Sürmenajda faydalıdır. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açar, hazmı kolaylaştırır. 
TERE:  
İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Bronşları temizler, öksürük söktürür. İdrar söktürür, böbrekleri ve idrar yollarını temizler. Kanser, anemi ve lif hastalıklarına karşı etkili. Tere kanserle savaşan sebzelerin arasında olduğu gibi aynı zamanda en fazla kalsiyum, demir ve folik asit içerenlerin başında geeliyor. Tere gibi yeşil sebzeler yiyen kadınların, life ilişkin hastalıklara yakalanma riskleri daha az.
 
TURP:  
Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine yardımcıdır. Romatizma, siyatik astım ve bronşite faydalıdır.
 
YERALMASI:  
Şeker hastaları için faydalıdır. Besleyicidir. Vücudun direncini arttırır. Kabızlığı giderir.
 
 
ZENCEFİL:
 
İştah açar. Kusmayı önler. Bağırsak bozukluklarını giderir.

ZEYTİN: 
Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur
 
27050 ziyaretçi (50710 klik)
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol